AH TUTKU BENİ ÖLDÜRÜR MÜSÜN

 



AH TUTKU BENİ ÖLDÜRÜR MÜSÜN


  İstanbul'da Ortaköy'de zengin bir aile olan Mabeyinoğulları'nın apartmanında geçen esrarengiz ve gerçeküstü gibi görünen olaylar ve yine bir aile hikayesi Cahide Birgül'ün bu romanında karşımıza çıkıyor.


    Olcay, bir trafik kazasında annesini, babasını ve ikiz kardeşini kaybetmiş kendisi de yürüme engelli olarak kazadan kurtulmuş karakterimizdir. Olcay, Mabeyinoğulları apartmanının bahçe katında Teyzesi Sevil ile beraber yaşamaktadır. Aile kaybından dolayı çok da normal olmayan davranış tarzı sergilemektedir. Olcay'ın yürüme engeli yüzünden de kendisine okula giderken refakat eden ve zaman zaman da hayatında eşlik eden kişi ve çalışan olan Melih de diğer bir ana karakterdir. Melih, annesini kaybettikten sonra başka biri ile evlenen Babanın dışlanmış çocuğudur. Okuyabilmek için işe ihtiyaç duymaktadır. Sevil Hanım'ın kuzeni Yeşim Hanım sayesinde Melih Olcay'a refakat işini bulmuştur. Kitap boyunca Melih ve Olcay'ın ilişkileri ve çatışmaları izlenmektedir. Melih'in kendi dünyasından bu aileyi gözlemliyoruz.


    Olcay, yaşanan trafik kazasının bir planın parçası olduğunu, dedesinin tarihi eser olarak sakladığı büstün peşinde olanlar tarafından planlandığını savunmaktadır. Kitap, bu büstün peşinde olanların etrafında dönmektedir.


      Selim de kitabın diğer yarısında sürece dahil olan evi ve Sevil'i takip eden hırsızımızdır. Bu takip bir süre sonra asıl amacından şaşacak ve bir tutkuya dönüşecektir. Kitap da adını buradan almaktadır zaten...


   Hiçbir şey aslında göründüğü gibi değildir. Bir kez daha Cahide Birgül bunu bize göstermiştir.


Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.